Çikolatalı Limonlu Madlen Kek (Madeleines)

Kapımın önü yumurta dolu, yine yeni yeniden! Yapmam gerekenleri listeliyorum, yoruluyorum, yapılacaklarımı planladığım için kendimi olumluyorum, kendimi seviyor ve onaylıyorum deyip, omzuma pat pat yapıp, dur biraz kafam rahatlayınca başlarım diye biraz daha iteliyorum. Öğrencilerin projeleri var dağ gibi, sevgili M.cim hala benden darbelerin etkilerini göstermemi bekliyor, – ne darbe ne takke falan diyor, başımıza iş açacak, babam onunla oynama dedi, zaten sıra arkadaşım da commie, sürekli tekelci kapitalizm, proleterya, burjuvazinin organik aydınları falan diyor, ayıp ayıp kitaplar okutmaya çalışıyor bana, çantama gizlice marx falan koyuyor, çantamda yan yana durunca iphone’un arka camı çatladı, bmw’nin anahtarı bozuldu, marx’ın hayaleti peşimde, çok korkuyorum- öbür makaleler de duruyor, bir de bir tarafıma güvenip de tez öğrencisi aldım başıma. Kendi tezini yazarken sıkıntıdan şekilden şekile giren ben tez elden tez danışmanı oldum ki bu da öküzün istemediği ot burnunda bitermişin resmi! Çok çektirmeyi planlıyorum, sonuçta sosyal öğrenme, biz öyle gördük büyüklerimizden! Şaka şaka lokum gibiyim valla!

İşte demem o ki zaten hastayım bir de üzerimde yapılacakların sıkıntısı serotonin kürü niyetine battaniyenin altına girip milyonuncu kez Çikolata’yı izlemeye karar verdim. Her zaman güvenebilirim ona; canım Vianne halimi görür o an hangi çikolataya en çok ihtiyacım olduğunu bilir. Kah 2000 yıllık Maya tarifi ile yapılmış sıcak çikolatasını verir kah çikolatalı kekini, bazen en koyu en bitter çikolatasını bazen de biberli çikolatasını… Ama her seferinde mutlu eder beni. Hele bir de tüm kasabaya inat nehirin kenarında Roux’nun takımıyla eğlendiler mi ben de eğlenmiş sayılırım… Öyle de oldu. Film bittiğinde kendimi mutfakta buldum ne hastalık ne yapılacakların listesi, o an tek derdim kendime şöyle bol çikolatalı bir şeyler yapmaktı. Zaten daha film bitmeden Pierre Herme’nin Çikolatalı Tatlılar kitabını karıştırmaya başlamıştım. Hangisini yapsam karar veremedim. Hepsi o an benim olsun istedim, sonunda çikolatalı madlen dedim! Yaptım, üç tane yedim, resmini çektim bir tane daha yedim, sonra da uff çok yoruldum deyip yapılacakları bir gün daha öteledim! Çok şükür!

————————-

Çikolatalı Limonlu Madlen Kek
Pierre Herme’nin “Chocolate Desserts by Pierre Herme” adlı kitabından
12 madlen için

70 gr (1/2 cup + 1 yemek kaşığı) un
3.5 yemek kaşığı kakao, (herme Valrhona buyuruyor)
1/3 su bardağı (cup) + 2 yemek kaşığı (90 gr) toz şeker
1/2 çay kaşığı kabartma tozu
Bir tutam tuz
1/4 kimon kabuğu rendesi
2 büyük yumurta, oda sıcaklığında
6.5 yemek kaşığı (3.25 ons veya 100gr) tuzsuz tereyağ, oda sıcaklığında

Yapılışı:

1. Un, kakao, kabartma tozunu elekten geçirin. Şeker, tuz ve limon kabuğu rendesini birbirine parmaklarınızla sürterek şekeri nemli ve aromatik hale getirin.

2. Yumurta ve limonlu şekeri çırpın. Oda sıcaklığunda yumuşamış tereyağını parmaklarınızla ya da avuç içi ile ezin, fransızların pomade dediği hale getirin. Çırpmaya devam ederken tereyağını karışıma iyice homojen yedirin. Un kakao karışımını içine eleyin, sadece tamamen karışana dek daha fazla değil karıştırın. İster kalıba döküp ( ben bunu tercih ediyorum) isterseniz hamur kabında hamura yapışacak şekilde (kabuk olmaması için) streç film ile kapatıp buzdolabında bir gece bekletin. Pierre diyor ki bu gece nöbeti madlenlerin karakteristik şişko şeklini sağlıyormuş. Zaman yoksa bile en azından 1 saat bekletilmeliymiş.

3. 220 dereceye ısıtın. Tekrar düşürücez dikkat!

4. Isınınca 180 dereceye düşürüp, fırının kapağı tam kapanmasın diye araya da bir tahta kaşık koyup 180 derecede 13-15 dakika pişirin.

Bir tane de 2. Geleneksel madlen pozu:
Birincisi için tık.

Gibi şeyler: Fransız Mutfağı, Kekler and tagged . Beni kaydet: kaydet.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>